En Az Menzil Kaybeden Elektrikli Araçlar Açıklandı

elektrikli araba şarj ve mobil cep telefonu

Elektrikli araçların en çok tartışılan konularından biri olan batarya dayanıklılığı, yeni analizlerle yeniden gündeme geldi. Uzun yıllardır kullanıcıların aklındaki “Elektrikli araçların menzili birkaç yıl içinde belirgin şekilde azalıyor mu?” sorusu, ABD merkezli veri analiz şirketi Recurrent tarafından yapılan kapsamlı araştırmayla daha net yanıtlar sundu. Gerçek araçlardan toplanan telemetri verilerine dayanan çalışma, 14 farklı markanın üç yıllık menzil değişimini karşılaştırarak piyasadaki en dayanıklı batarya teknolojilerini gözler önüne serdi.

Araştırmanın temel bulgusu, modern elektrikli araçlarda menzil kaybının sanıldığı kadar büyük bir sorun olmadığı yönünde. Her lityum-iyon batarya zamanla kapasite kaybetse de, güncel elektrikli araçlar bu kaybı oldukça düşük seviyelerde tutmayı başarıyor. Recurrent’ın değerlendirmelerine göre Cadillac, Hyundai ve Mercedes-Benz bu alanda en başarılı markalar arasında bulunuyor. Tesla da yüzde 96’nın üzerinde menzil koruma oranıyla üst sıralarda yer alırken Volkswagen, BMW ve Jaguar gibi markalar biraz daha fazla düşüş gösterse de üç yıl sonunda başlangıç menzilinin yüzde 90’ından fazlasını korumayı sürdürüyor.

Verilerde dikkat çekici noktalardan biri, bazı markalarda neredeyse sıfıra yakın menzil kaybı görülmesi. Bu durum, bataryanın hiç yaşlanmadığı anlamına gelmiyor. Üreticilerin batarya yönetim stratejileri burada belirleyici rol oynuyor. Çoğu marka batarya paketinde “tam kapasiteyi” kullanmayarak belirli bir tampon bölge bırakıyor. Batarya doğal olarak eskidikçe yazılım aracılığıyla bu tampon kapasitenin bir kısmı kullanıma açılabiliyor. Böylece kullanıcı, menzil kaybını gözle görülür şekilde hissetmiyor. Aynı şekilde yapılan yazılım güncellemeleri, rejeneratif frenleme davranışlarını veya verimlilik ayarlarını değiştirerek menzil değerlerini iyileştirebiliyor.

 

elektrikli şarj istasyonu

Markalar arasındaki farklılıkların bir diğer nedeni ise teknoloji yaşları. Örneğin araştırmada Chevrolet’nin Cadillac’tan daha düşük puan almasının sebebi, özellikle Bolt modelinde kullanılan daha eski batarya teknolojisi. Aynı durum Jaguar I-Pace için de geçerli; model 2018’de piyasaya çıktığından daha eski nesil bir batarya mimarisine sahip. BMW’nin ortalamayı düşüren araçlarından biri ise 2014–2022 yılları arasında satılan i3 modeli. Buna karşın son yıllarda geliştirilen batarya sistemleri, ısı yönetimi ve hızlı şarj adaptasyonu gibi kritik süreçlerde daha verimli çözümler sunarak doğal yıpranmayı önemli ölçüde azaltıyor.

Elektrikli araçlarda batarya ömrü konuşulduğunda, değer kaybının yıllara yayılan bir eğriden ibaret olmadığı da unutulmamalı. Uzmanlara göre bataryalar, kullanımın ilk yıllarında daha hızlı bir kapasite düşüşü yaşayabiliyor. Ancak bu ilk dönem geçildiğinde kayıp çok daha yavaş ve stabil hale geliyor. Bu nedenle bir elektrikli araç sahibi, genellikle aracın ilk bir ila iki yılı içinde göreceği düşüşü uzun kullanım süresince tekrar etmiyor.

Recurrent’ın analizine göre EV kullanıcılarının büyük çoğunluğu, aracın ilk yıllarında EPA menzil değerinin üzerinde gerçek kullanım menzilleri elde ediyor. Bu durum, bataryaların yıllar içinde kapasitesini kaybetmesine rağmen menzil üzerinde dramatik bir olumsuzluk yaratmadığını gösteriyor. Özellikle şehir içi ve orta mesafe kullanımında menzil kaybı sürüş deneyimini belirgin biçimde etkilemiyor.

Araştırmanın genel sonuçları, elektrikli araç satın almayı düşünen veya mevcut EV’sinin dayanıklılığından endişe eden kullanıcılar için oldukça rahatlatıcı nitelikte. Bugün piyasada bulunan çoğu elektrikli araç, üç yıl sonunda başlangıç menzilinin büyük kısmını koruyabiliyor ve batarya yaşlanması, yaygın inanışın aksine ciddi bir performans sorunu oluşturmuyor. Bu tablo, elektrikli araçların ikinci elde değer kaybı açısından da olumlu bir gösterge.

Elektrikli araç teknolojisindeki hızlı gelişim, markaların batarya kimyası, ısı yönetimi, yazılım optimizasyonu ve şarj altyapısı konularına daha yoğun yatırım yapmasını beraberinde getiriyor. Önümüzdeki dönemde batarya dayanıklılığı konusundaki farkların daha da azalması ve tüm markaların daha yüksek menzil tutma performansı sunması bekleniyor. Recurrent’ın bu kapsamlı verileri, tüketicilerin elektrikli araçlara olan güvenini artırırken, üreticilerin de batarya yönetim stratejilerinde rekabeti kızıştırıyor.

 

Kaynak: https://insideevs.com/news/779038/ev-range-degradation-study-three-years/