Almanya’da otomotiv devleri Porsche, Mercedes, Ford ve Stellantis, elektrikli araç dönüşümüne yönelik stratejilerini yeniden gözden geçirmeye başladı. Elektrifikasyon planlarının hızla ilerlemesi beklenirken, ekonomik zorluklar, yüksek üretim maliyetleri ve düşük kârlılık oranları markaları içten yanmalı motorlara bir süre daha bağlı kalmaya zorluyor. Avrupa pazarında elektrikli araç satışlarının beklenen seviyelere ulaşmaması, bu dönüşümün sanıldığı kadar kolay olmayacağını gösteriyor.
Elektrifikasyon planlarının ivme kaybetmesi
Son birkaç yıldır Almanya merkezli üreticiler, Avrupa Birliği’nin karbon nötr hedeflerine uyum sağlamak için elektrikli araç üretimine ciddi yatırımlar yaptı. Ancak teşviklerin azalması, batarya maliyetlerinin artması ve Avrupa ekonomisindeki durgunluk, markaların hedeflerini yeniden değerlendirmesine neden oldu. Elektrikli araç üretimi hâlâ içten yanmalı modellere kıyasla daha düşük kâr sağlıyor. Bu nedenle birçok üretici, batarya tesis yatırımlarını yavaşlatırken, tamamen elektrikli modellere geçiş planlarını ileri bir tarihe erteledi.
Çinli markaların Avrupa hamlesi
Avrupa üreticileri frene basarken Çinli markalar boşluğu hızla doldurdu. Daha uygun fiyatlı, teknolojik olarak gelişmiş modelleriyle Avrupalı tüketicilerin ilgisini çeken Çinli üreticiler, kısa sürede pazarda güçlü bir konuma geldi. Bu durum, Alman markalarının stratejilerini yeniden şekillendirmesine yol açtı. Elektrikli araç altyapısının Avrupa’da henüz yeterince gelişmemiş olması, tüketicilerin geçiş sürecinde temkinli davranmasına neden oluyor.
Porsche’den stratejik geri adım
Porsche, yakın zamana kadar elektrikli geleceğin en iddialı temsilcilerinden biri olarak görülüyordu. Ancak markanın planladığı yüksek segment elektrikli SUV projesi iptal edildi ve bu karar 1,8 milyar dolar civarında bir finansal kayba yol açtı. Reutlingen’de kurulması planlanan yüksek performanslı batarya üretim tesisinin de beklenen ölçekte hayata geçmediği bildiriliyor. Porsche, talebin zayıf kalması nedeniyle tam elektrikli modellere odaklanmak yerine, hibrit ve içten yanmalı modelleri önceliklendirme kararı aldı. Taycan ve yakında tanıtılacak olan elektrikli Macan gibi modeller ise markanın daha temkinli bir elektrikleşme stratejisinin parçası olarak yola devam edecek.
Mercedes-Benz elektrikli hedeflerini erteledi
Mercedes-Benz de benzer bir şekilde tamamen elektrikli satış hedefini 2030 sonrasına öteledi. Marka, içten yanmalı motorların üretimine devam edeceğini ve hibrit modellere yatırım yapmayı sürdüreceğini açıkladı. Şirket, bu kararla en kârlı iş kolunu korumayı amaçlıyor. Elektrikli araç talebinin beklenen seviyeye ulaşmaması, markayı daha dengeli bir ürün portföyüne yöneltti. Ayrıca, tamamen elektrikli platformlara yapılacak yatırımların da kademeli olarak azaltılacağı belirtiliyor.
Gerçekçi bir dönüşüm süreci
Alman üreticilerin bu tutumu, elektrikli araçlardan tamamen vazgeçtikleri anlamına gelmiyor. Aksine, sürecin daha sürdürülebilir ve ekonomik temeller üzerine kurulması hedefleniyor. Şirketler için inovasyon kadar kârlılık da önemli. Bu nedenle markalar, çevre hedefleriyle ticari gerçekler arasında denge kurmaya çalışıyor.
Elektrifikasyonda hızını düşüren Almanya, küresel otomotiv endüstrisine yön veren ülkelerden biri olduğu için bu değişim diğer markaları da etkileyecek gibi görünüyor. Önümüzdeki yıllarda hibrit ve içten yanmalı motorlarla birlikte, daha yavaş ama istikrarlı bir elektrikli dönüşüm sürecinin yaşanması bekleniyor.
Kaynak: https://unionrayo.com/en/porsche-german-brands-combustion-engine/
