Kaldırıma çıkarken, yüksek kasislerden geçerken ya da çukurlu yolda ilerlerken aracın altının yere sürtmesi her sürücünün en az bir kez yaşadığı bir durumdur. Bu gibi anlarda kısa süreli bir ses duyulabilir ve ardından her şey yolunda gibi görünebilir. Ancak fark
Otomatik vitesli araçların konforu ve pratikliği tartışılmaz. Ancak bu sistemlerin düzgün çalışabilmesi için belirli bakım periyotlarının ihmal edilmemesi gerekir. Bunların başında da otomatik şanzıman yağı gelir. Pek çok sürücü motor yağı değişimine dikkat ederken, şanzıman yağı konusu genellikle göz ardı
Elektrikli araçlar (EA), yalnızca çevreci yapılarıyla değil, düşük işletme maliyetleriyle de dikkat çekiyor. Pek çok üretici, elektrikli modellerin bakım giderlerinin içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla daha düşük olduğunu vurguluyor. Peki bu gerçekten doğru mu? Elektrikli araçlarda bakım işlemleri ne kadar
Artan yakıt fiyatları ve şehir içi trafiğin yoğunlaşması, araç sahiplerini yakıt tasarrufu sağlamanın yollarını aramaya yöneltiyor. Ancak çoğu sürücü, aracının fazla yakıt tüketmesinin sadece motor hacmine ya da aracın yaşına bağlı olduğunu düşünüyor. Oysa sürüş alışkanlıkları, bakım düzeni ve basit
İkinci el araç satın alırken sürücülerin kafasındaki en büyük soru işaretlerinden biri: “Bu aracın kilometresi 100.000’i geçmiş, alınır mı?” sorusudur. Özellikle bütçesi sınırlı olan kullanıcılar için 100.000 km üzeri araçlar cazip fiyat avantajı sunsa da bu araçların güvenilirliği, bakım geçmişi
İkinci el araç piyasasında en çok karşılaşılan endişelerden biri, araçların görünüşte sorunsuz olması ama geçmişte kazaya karışmış olup olmadığının bilinmemesidir. Kaportadaki boyalı ya da değişen parçaları tespit etmek bazen kolaydır ancak gözle fark edilemeyen derinlemesine kaporta hasarları sürücüler ve alıcılar
Yakıt tasarrufu ve emisyon değerlerinin azaltılması amacıyla otomotiv sektöründe hızla yaygınlaşan teknolojilerden biri olan start-stop sistemi, birçok yeni araçta artık standart donanım haline geldi. Ancak bu sistemin gerçekten faydalı olup olmadığı, motor ömrünü nasıl etkilediği ve şehir içi kullanımdaki avantajları
Elektrikli araçlar, otomotiv dünyasında yalnızca çevreci yaklaşımlarıyla değil, aynı zamanda sahip oldukları yenilikçi teknolojilerle de dikkat çekiyor. Bu teknolojilerin en önemli örneklerinden biri ise “rejeneratif frenleme” (diğer adıyla enerji geri kazanımlı frenleme) sistemidir. Geleneksel fren sistemlerinden oldukça farklı çalışan bu
Araba tutkunları için sürüş keyfi sadece bir A noktasından B noktasına gitmekten ibaret değildir. Daha iyi hızlanma, daha güçlü yol tutuşu veya daha kısa fren mesafesi gibi detaylar sürüş deneyimini belirgin şekilde etkiler. Bu nedenle birçok sürücü, araçlarına performans odaklı
Modern otomobillerde birçok sistem artık elektronik kontrol ünitesi (ECU) tarafından yönetiliyor. Bu ünite adeta aracın beyni gibi çalışarak sürüş, motor performansı, yakıt tüketimi, emisyon değerleri ve güvenlik sistemlerini koordine ediyor. Ancak bu önemli bileşenin arızalanması halinde araç performansı ciddi şekilde
Modern araç teknolojileri, sürüş deneyimini daha konforlu ve güvenli hale getirmeyi amaçlıyor. Bu teknolojilerden biri de özellikle dar alanlarda manevra yaparken sürücülere büyük kolaylık sağlayan otomatik park asistanı sistemidir. Park yeri bulmanın zorlaştığı şehir içi kullanımda bu sistemler artık birçok
Son yıllarda otomotiv endüstrisinde yaşanan dijitalleşme dalgası, gösterge panellerinde de kendini açıkça gösteriyor. Artık çoğu otomobilde analog göstergeler yerine tamamen dijital ekranlar yer alıyor. Peki bu değişim gerçekten kullanıcı deneyimini iyileştiriyor mu? Yoksa bazı klasik çözümler hâlâ daha mı işlevsel?
Güvenli bir sürüş deneyimi için lastiklerin yaşı, üretim tarihi ve fiziksel durumu büyük önem taşır. Ancak birçok araç sahibi lastiklerin üzerindeki harf ve rakamların ne anlama geldiğini bilmez. Bu ifadeler arasında en kritik olanlardan biri de DOT kodudur. Lastiğin güvenliği,
Günümüzde sıfır veya ikinci el araç satın almak isteyen pek çok kullanıcı, donanım listelerinde karşılaştıkları “sunroof” ve “panoramik cam tavan” seçenekleriyle ilgili detayları merak ediyor. Her iki özellik de araçlara estetik bir görünüm kazandırırken sürüş deneyimini daha keyifli hale getiriyor.
Almanya otomotiv endüstrisi denildiğinde akla gelen ilk markalar genellikle Mercedes-Benz, BMW, Audi ve Porsche olur. Ancak bu dört büyük devin gölgesinde kalmış, bugün pek çoğunun adını bile hatırlamadığımız sayısız Alman otomobil markası bulunuyor. Bu markalar, kimisi çarpıcı tasarımlarıyla, kimisi teknolojik
Bir araba satın almak, çoğu kişi için büyük bir yatırım. Ancak iş sadece aracı almakla bitmiyor; zaman içinde ne kadar değer kaybettiği de en az fiyatı kadar önemli. Çünkü otomobilinizi satmaya karar verdiğinizde elinizde kalan miktar, yeni bir araç alırken
Dünyanın en büyük otomobil üreticileri, her yıl daha yüksek hızlara ulaşan süper otomobiller geliştirmek için kıyasıya bir rekabet içinde. 2025 yılına geldiğimizde, bu rekabetin daha da kızıştığını görüyoruz. Koenigsegg, Bugatti, SSC ve Hennessey gibi dev markalar, hız limitlerini zorlayan yeni
Dizel motorlu araçlar, özellikle uzun yol yapanlar ve yakıt ekonomisine önem verenler için hâlâ cazip bir seçenek olmaya devam ediyor. Günümüzde emisyon düzenlemeleri ve çevreci teknolojilerin gelişimiyle birlikte dizel motorlar daha verimli hale getirildi. Türkiye pazarında en düşük yakıt tüketimine
Son yıllarda otomotiv sektöründe teknolojik yenilikler ve çevresel kaygılarla birlikte motor tasarımlarında önemli değişiklikler yaşanıyor. Bunlardan biri de 3 silindirli motorların giderek daha popüler hale gelmesi. Özellikle Avrupa pazarında yaygınlaşan bu motorlar, yakıt ekonomisi ve düşük emisyon değerleriyle öne çıkıyor.
Audi, teknoloji ve güvenliği bir araya getiren yenilikçi çözümleriyle premium otomobil segmentinde kendine has bir yere sahip. Audi Pre Sense özelliği, markanın bu alandaki öncü sistemlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Bu özellik, sürücülere ve yolculara daha güvenli bir sürüş deneyimi