En Ucuz Araçlar Çevreyi En Çok Kirletenler Çıktı

egzoz duman

Son yıllarda büyük şehirlerde giderek artan hava kirliliğinin en önemli kaynakları arasında yol trafiği yer alıyor. Yeni bir araştırma, bu sorunun beklenenden daha karmaşık bir ekonomik boyut taşıdığını ortaya koyuyor. İngiltere’de yürütülen kapsamlı analiz, düşük fiyatlı otomobillerin trafikte gerçekte çok daha yüksek kirletici gaz yaydığını ve bu durumun özellikle düşük gelirli bölgelerde yaşayanların maruz kaldığı hava kirliliğini artırdığını gösteriyor.

Araştırma ekibi, hareket halindeki araçların egzoz çıkışlarını gerçek trafik koşullarında ölçen gelişmiş sensörler kullandı. Yoldan geçen her aracın egzozundaki zararlı gazlar lazer tabanlı bir sistemle saniyeler içinde analiz edildi ve araçların ikinci el piyasasındaki güncel değerleriyle eşleştirildi. Böylece fiyat aralıklarına göre hangi araçların daha fazla hava kirliliğine neden olduğu net bir tabloyla ortaya konuldu.

Bu veriler, özellikle dizel motorlu düşük fiyatlı modellerin yoğun nitrojen oksit salımı yaptığını açık şekilde gösteriyor. Yüksek fiyat aralığındaki dizel otomobillerle karşılaştırıldığında, en ucuz grubun litre başına yaklaşık yüzde 40 daha fazla kirletici gaz bıraktığı belirlendi. Üstelik bu fark, aynı resmi emisyon sınıfında yer alan araçlar arasında dahi devam ediyor. Yani kağıt üzerinde benzer görünen iki otomobil, trafikte tamamen farklı bir kirlilik performansı sergileyebiliyor.

 

egzoz duman

Benzinli araçlarda fiyat farkının etkisi daha sınırlı olsa da tablo benzer bir eğilim gösteriyor. Parçacık madde açısından ise benzinli modellerde fiyat ile emisyon arasında belirgin bir ilişki görülmedi. Hibrit araçların ölçüm sayıları daha düşük olduğundan bu segmentte net bir sonuç ortaya konamadı, ancak hibritlerin genelde benzinli ve dizel modellerin ortasında bir seviyede seyrettiği gözlemlendi.

Bu kirleticilerin büyük bölümü nitrojen dioksit ve ince partiküller gibi insan sağlığı için son derece zararlı maddelerden oluşuyor. Akciğerleri tahriş eden, astımı tetikleyen ve uzun vadede yaşam süresini azaltan bu gazlar özellikle trafik yoğunluğu yüksek bölgelerde yaşayanların sağlığını tehdit ediyor. Araştırmanın dikkat çekici yanı ise bu bölgelerin çoğunlukla düşük gelir gruplarının yaşadığı mahalleler olması.

Daha düşük gelirli sürücüler genellikle daha eski ve daha ucuz araçları tercih etmek durumunda kalıyor. Ancak araştırma bu tercihlerin istemeden de olsa kirletici yoğunluğunu yine aynı mahallelere geri döndürdüğünü gösteriyor. Böylece hem ekonomik hem çevresel bir eşitsizlik zinciri ortaya çıkıyor. Geliri düşük olan sürücüler, ekonomik sebeplerle yüksek kirleticili araçlara yöneliyor ve aynı zamanda kirli havadan en çok etkilenen bölgelerde yaşıyor.

Bu tablo, mevcut çevre politikalarının gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor. Birçok ülkede uygulanan standartlar ve yaş sınırlamaları gerçek trafikte ortaya çıkan bu farkları tam olarak yakalayamıyor. Aynı emisyon sınıfını taşıyan araçlar arasında dahi ciddi performans farkları bulunduğu için tek başına resmi etiketlere güvenmek şehirleri temiz havaya yaklaştırmıyor.

Uzmanlar, daha adil ve etkili çözümler için araç fiyatı ile emisyon verimliliği arasındaki bu ilişkinin politika tasarımlarında dikkate alınması gerektiğini belirtiyor. Öneriler arasında düşük gelirli sürücülere yönelik hurda teşvikleri, bakım–onarım destekleri ve sıkılaştırılmış periyodik denetim modelleri bulunuyor. Bu sayede yüksek kirleticili araçların trafikteki etkisi azaltılabilirken ulaşımın herkes için erişilebilir kalması sağlanabiliyor.

Ayrıca şehir yönetimlerinin, gerçek zamanlı emisyon ölçümlerini yaygınlaştırarak hangi bölgelerdeki araç filolarının hava kirliliğine daha fazla katkıda bulunduğunu belirlemesi mümkün hale geliyor. Bu yaklaşım, belirli mahallelere yönelik hedefli çözümler üretmeyi kolaylaştırarak kirlilik yükünün daha adil şekilde dağıtılmasına katkı sağlayabilir.

Sonuç olarak, araştırma yalnızca emisyon rakamlarını açıklamakla kalmıyor; aynı zamanda ulaşımdaki ekonomik eşitsizliklerin şehirlerdeki hava kalitesiyle nasıl doğrudan bağlantılı olduğunu da gösteriyor. Uygun fiyatlı otomobiller daha ulaşılabilir olabilir ancak gerçek trafikte bıraktıkları kirletici miktarı şehirler için ciddi bir maliyet anlamına geliyor. Temiz hava hedeflerine ulaşmak için hem çevresel hem ekonomik dinamiklerin birlikte ele alınması artık kaçınılmaz görünüyor.

 

Kaynak: https://www.earth.com/news/cheaper-cars-pollute-way-more-than-expensive-ones/