Mercedes-AMG, elektrikli araçların en çok eleştirilen iki yönü olan menzil ve şarj süresi konusuna iddialı bir yanıt verdi. Markanın geliştirdiği Mercedes-AMG GT XX konsepti, sadece bir rekor kırmakla kalmadı, toplamda 25 farklı dayanıklılık rekorunu tarihe gömdü. Bu başarı, elektrikli araçların sınırlarını yeniden tanımlarken geleceğin teknolojilerine de ışık tutuyor.
Mercedes-AMG GT XX’in öne çıkan en dikkat çekici başarısı, yalnızca 24 saat içinde 5.479 kilometre yol kat etmesi oldu. Bu performans, daha önce XPeng P7’nin elinde bulundurduğu rekoru tam 1.518 kilometre farkla geride bıraktı. Test boyunca araç, 299 km/s sabit hızla ilerledi ve sadece ultra hızlı şarj molaları için durdu. Aracın 850 kW’lık şarj gücü, günümüzde yaygın olan 350 kW’lık hızlı şarj cihazlarının neredeyse üç katına denk geliyor. Bu sayede GT XX, yalnızca beş dakikada yaklaşık 399 kilometrelik menzil kazanabildi.

Rekor denemesinde Formula 1 pilotu George Russell’ın da aralarında bulunduğu 17 sürücü görev aldı. İki saatlik dönüşümlü sürüşlerle kesintisiz yolculuk sağlandı. 24 saatlik rekorun ardından testler durmadı; iki adet GT XX, pistte neredeyse sekiz gün boyunca aralıksız tur attı. Sonuçta, Dünya’nın çevresi olan 40.075 kilometre mesafe yalnızca 7 gün 13 saat 24 dakika 7 saniyede tamamlandı. İki araç arasındaki farkın yalnızca iki tur olması, performansın tesadüf olmadığını kanıtladı. Ekip, 25.000 mil barajını da aştı ve 7 gün 14 saat 9 dakika 52 saniyelik yeni bir standart belirledi.
GT XX’in bu olağanüstü performansının arkasında yüksek teknoloji yatıyor. Araç, üç adet yağ soğutmalı Yasa aksiyal akı elektrik motorundan güç alıyor. Arka bölümdeki iki motor, otomobili ağırlıklı olarak arkadan itişli bir spor otomobil gibi hareket ettirirken, ön kısımda yer alan üçüncü motor ise ihtiyaç halinde ek güç ve çekiş sağlıyor. Toplam güç çıkışı 1.360 beygirin üzerinde.

Batarya sistemi de motorlar kadar dikkat çekici. 800V mimariye sahip NCMA (Nikel-Kobalt-Manganez-Alüminyum) hücrelerden oluşan paket, benzersiz bir soğutma teknolojisiyle donatıldı. Her biri 3.000’den fazla hücre, iletken olmayan özel bir yağla doğrudan soğutuluyor. Bu yöntem, 850 kW gibi aşırı yüksek şarj güçlerinde ve uzun süreli yüksek hız performansında aşırı ısınmayı engelleyerek rekorların mümkün olmasını sağladı.
Mercedes-AMG GT XX şimdilik yalnızca bir konsept araç olsa da, markanın gelecekteki elektrikli spor otomobilleri için somut bir yol haritası sunuyor. Uzun şarj molaları ve düşük hızlı dolum döneminin geride kalacağı bu yeni çağda, elektrikli araçlar artık sadece verimlilikleriyle değil, performanslarıyla da benzinli muadillerine meydan okuyacak. Ancak bu ileri teknolojilerin ilk etapta üst segment ve premium araçlarda yer alacağı, daha geniş kitlelere ise zamanla ulaşacağı öngörülüyor.
Mercedes-AMG’nin bu rekor kıran hamlesi, elektrikli araçların geleceğini hız, menzil ve dayanıklılık açısından bambaşka bir noktaya taşıyor. GT XX, sadece bir konsept değil, aynı zamanda yarının spor otomobillerine dair güçlü bir mesaj niteliğinde.








