Son yıllarda otomotiv dünyası elektrikli araçların yükselişiyle büyük bir dönüşüm yaşarken, Mazda’dan gelen yeni bir motor patenti sektörde taşları yerinden oynatabilir. Şirketin geliştirdiği altı zamanlı motor, klasik benzinli motorların çevreye olan etkisini azaltmayı hedefliyor. Patent başvurusunda “araçlar için yakıt dönüştürme sistemi” olarak tanımlanan bu teknoloji, benzini kullanarak hidrojen üreten ve karbonu motorun içinde tutan özel bir yanma düzeni üzerine kurulu. Bu sayede motor, hidrojen ile çalışarak egzozdan karbondioksit salmadan güç üretebiliyor.
Geleneksel dört zamanlı motorlarda emme, sıkıştırma, yanma ve egzoz olmak üzere dört aşama bulunurken, Mazda’nın yeni sisteminde iki ek zaman daha yer alıyor. Bu ek adımlar sayesinde egzoz gazı özel bir üniteden geçiyor, sıcak hava ile yakıt karışımı ayrıştırılıyor ve hidrojen motora geri kazandırılıyor. Karbon ise ayrı bir depoda tutuluyor. Depolanan karbon daha sonra servislerde boşaltılarak çelik, pigment ya da sanayi alanlarında yeniden kullanılabiliyor.
Bu teknolojinin en önemli avantajı, mevcut benzin altyapısını kullanmaya devam ederek sıfır emisyon hedefine yaklaşabilmesi. Elektrikli araçların şarj istasyonu ihtiyacı ve menzil kaygısı gibi sorunları düşünülünce, Mazda’nın çözümü fosil yakıt kullanımını tamamen ortadan kaldırmadan karbon nötr bir yaklaşım sunuyor. Ayrıca motor, gerekli hidrojenin hazır olmadığı durumlarda benzinle çalışmaya devam edebiliyor.
Bununla birlikte, yeni motorun bazı zorlukları da bulunuyor. Geleneksel motorlara göre daha karmaşık bir yapıya sahip olan altı zamanlı motor, bakım maliyetlerini artırabilir. Ayrıca her litre benzin yakıldığında çıkan karbonun depolanması araçlara ekstra ağırlık getirecek. Örneğin 15 galonluk (yaklaşık 57 litre) bir benzin deposu, 37 kilogramdan fazla saf karbon ortaya çıkarabiliyor. Bu da araç sahiplerinin yalnızca yakıt almak için değil, karbon boşaltmak için de istasyonlara uğramasını gerektirebilir.
Mazda’nın uzun süredir alışılmışın dışında motor teknolojilerine yöneldiği biliniyor. Rotary motor deneyimi, plug-in hibrit sistemlerde jeneratör olarak kullanılması ve hibrit motorlu SUV modelleri bu yaklaşımın örnekleri arasında. Yeni altı zamanlı motor ise özellikle büyük şehirlerde hava kirliliği ve smog sorununu azaltabilecek bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Şimdilik bu motor yalnızca patent aşamasında. Seri üretime geçip geçmeyeceği, verimlilik değerleri, maliyetleri ve performans kriterleri henüz belirsiz. Ancak Mazda’nın bu hamlesi, içten yanmalı motorların geleceği için farklı bir yol açabilir. Elektrikli araçların yaygınlaşması için milyarlarca dolarlık altyapı yatırımı gerekirken, altı zamanlı motor teknolojisi mevcut yakıt sistemini kullanarak çevresel etkileri sınırlamayı vaat ediyor.
Önümüzdeki dönemde Mazda’nın bu motoru hangi modellerde deneyeceği merak konusu. İlk etapta küçük SUV ve şehir içi kullanıma yönelik araçlarda test edilmesi, ardından farklı segmentlere uyarlanması bekleniyor. Sonuç ne olursa olsun, Mazda’nın geliştirdiği altı zamanlı motor fikri, elektrikli araçların tek çözüm olmadığını hatırlatarak otomotiv endüstrisinde tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor.
Kaynak: https://www.hotcars.com/mazdas-new-six-stroke-engine-spell-end-of-evs/
