Trafik güvenliği, yol düzeni ve kazaların önlenmesi açısından hız sınırlarının belirlenmesi son derece kritik bir konudur. Hız sınırları yalnızca rastgele seçilen rakamlar değildir; aksine bilimsel veriler, mühendislik hesaplamaları, yol ve çevre koşulları dikkate alınarak belirlenir. Peki, hız sınırları hangi kriterlere göre hesaplanır ve bu süreç nasıl işler?
Hız sınırlarının belirlenmesi için kullanılan yöntemler, ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir. Ancak temel prensipler genellikle yolun fiziksel yapısı, trafik yoğunluğu, çevresel faktörler ve sürücü davranışları üzerinden şekillenir.
Yolun Fiziksel Özellikleri
Bir yolda uygulanacak hız sınırının en önemli belirleyicilerinden biri, yolun geometrik tasarımıdır. Yol genişliği, virajların keskinliği, eğim oranı, şerit sayısı ve yol yüzeyinin durumu hız sınırını doğrudan etkiler. Örneğin:
- Geniş ve çok şeritli otoyollarda sürücüler daha yüksek hızlarda güvenli seyahat edebilir. Bu nedenle bu tür yollarda hız sınırları 110-120 km/sa civarında belirlenir.
- Dar, tek şeritli ve keskin virajlı dağ yollarında ise hız sınırları çok daha düşük tutulur. Böylece ani manevra veya fren gerektiren durumlarda sürücülerin kontrolü kaybetme ihtimali azalır.
Yolun fiziki yapısı aynı zamanda mühendislerin “tasarım hızı” kavramını dikkate almasını gerektirir. Tasarım hızı, yolun inşa edilirken öngörülen maksimum güvenli hızını ifade eder. Bu hızın üzerine çıkıldığında sürüş güvenliği tehlikeye girebilir.
Trafik Yoğunluğu ve Araç Profili
Hız sınırları belirlenirken göz önünde bulundurulan bir diğer faktör, yoldaki trafik yoğunluğu ve araç türleridir. Eğer bir yol genellikle ağır vasıtalar, otobüsler veya yük taşıyan araçlar tarafından kullanılıyorsa, hız sınırları daha düşük belirlenir. Çünkü bu araçların durma mesafeleri ve manevra kabiliyetleri otomobillere göre daha sınırlıdır.
Trafik yoğunluğu da hız sınırı hesaplamalarında kritik rol oynar. Çok yoğun araç trafiği olan şehir içi yollarda hız sınırı 50 km/sa ile sınırlandırılırken, daha az yoğunlukta kullanılan çevre yollarında bu sınır 70 km/sa’ye kadar çıkabilir.
Çevresel Faktörler
Hız sınırlarının hesaplanmasında yolun geçtiği çevre de önemlidir. Örneğin, okul bölgeleri, hastane çevreleri, yaya geçitlerinin yoğun olduğu alanlar veya yerleşim yerleri yakınındaki yollar daha düşük hız sınırlarına sahiptir. Bunun sebebi, bu bölgelerde yaya yoğunluğunun yüksek olması ve ani durumlarla karşılaşma ihtimalinin fazla bulunmasıdır.
Ayrıca hayvan geçiş yolları, köy yolları veya doğal yaşam alanlarının yakınından geçen güzergâhlarda da hız sınırları, olası kazaları en aza indirmek için daha düşük tutulur.

Sürücü Davranışları
Hız sınırları yalnızca yol ve çevre koşullarına bakılarak belirlenmez. Aynı zamanda sürücülerin ortalama hız tercihleri ve kaza istatistikleri de değerlendirilir. Dünya genelinde yaygın olarak kullanılan bir yöntem, “85. yüzdelik hız” ilkesidir.
Bu ilkeye göre, bir yol kesiminde sürücülerin %85’inin tercih ettiği hız güvenli kabul edilir ve hız sınırı bu değere yakın belirlenir. Örneğin, bir yolda sürücülerin büyük çoğunluğu 95 km/sa hızla seyahat ediyorsa, hız sınırı 90 veya 100 km/sa civarında belirlenebilir. Bu yaklaşım, sürücülerin doğal hız tercihlerini göz önünde bulundurarak trafik akışını düzenler.
Durma Mesafesi Hesapları
Hız sınırlarının hesaplanmasında göz ardı edilemeyecek en önemli parametrelerden biri de durma mesafesidir. Bir aracın fren yapmaya başladığı andan itibaren tamamen durana kadar kat ettiği mesafe, hızla doğru orantılı olarak artar.
Durma mesafesi iki bölümden oluşur:
- Tepki mesafesi: Sürücünün tehlikeyi fark edip frene basana kadar geçen sürede alınan yol.
- Fren mesafesi: Frenleme başladıktan sonra aracın tamamen durmasına kadar geçen mesafe.
Örneğin, 50 km/sa hızla giden bir araç ortalama 25 metre içinde durabilirken, 120 km/sa hızla giden bir aracın durma mesafesi 100 metrenin üzerine çıkabilir. Bu nedenle, yolun durma mesafesini karşılayabilecek yapıda olup olmadığı hız sınırının hesaplanmasında belirleyici olur.
İklim ve Hava Koşulları
Hız sınırları kalıcı olarak belirlenirken yolun bulunduğu coğrafi bölge de dikkate alınır. Sisli, yağışlı ve buzlanmaya müsait bölgelerde hız sınırları genellikle daha düşük olur. Ayrıca modern trafik yönetim sistemlerinde değişken hız sınırları da kullanılmaya başlanmıştır. Bu sistemlerde elektronik tabelalar sayesinde yağmur, kar veya yoğun trafik durumuna göre hız sınırları anlık olarak güncellenebilir.
Türkiye’de Hız Sınırları Nasıl Belirleniyor?
Türkiye’de hız sınırlarının belirlenmesi Karayolları Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen düzenlemelerle yapılır. Yerleşim yeri içindeki yollar, bölünmüş yollar, otoyollar ve devlet yolları için standart hız limitleri vardır. Ayrıca araç türlerine göre de farklı hız sınırları uygulanır. Otomobiller için otoyolda hız sınırı 120 km/sa iken, kamyon ve otobüslerde bu sınır daha düşüktür.
Sonuç
Hız sınırlarının hesaplanması; yolun yapısı, trafik yoğunluğu, çevresel koşullar, sürücü davranışları ve güvenlik istatistikleri dikkate alınarak yapılan çok yönlü bir mühendislik çalışmasının ürünüdür. Bu sınırlar yalnızca sürücüleri kısıtlamak için değil, trafik akışını düzenlemek ve can güvenliğini sağlamak için konulur. Dolayısıyla sürücülerin hız sınırlarına uyması, hem kendi güvenlikleri hem de diğer yol kullanıcılarının güvenliği açısından hayati önem taşır.










