Güney Kore’nin güneydoğusunda yer alan Ulsan, yalnızca bir şehir değil, otomotiv üretiminin kalbi. Hyundai’nin burada konumlanan devasa üretim tesisi, yılda 1.5 milyon araç üretim kapasitesiyle dünyadaki en büyük otomobil fabrikası unvanını taşıyor. Üstelik bu dev yapı yalnızca üretimle sınırlı değil; test, lojistik ve liman operasyonlarını da tek çatı altında yürüten entegre bir sistem sunuyor.
Bir Otomobil, Bir Liman, Bir Şehir
Ulsan’daki Hyundai fabrikası, 1200 dönümlük bir alana yayılıyor. Bu alan, Türkiye’de orta ölçekli bir ilçenin yüzölçümüne denk geliyor. Beş ayrı fabrika bloğuna ek olarak motor ve şanzıman üretim tesislerine ev sahipliği yapan merkez, aynı zamanda dünyada kendi limanına sahip olan tek otomobil fabrikası olma özelliğini taşıyor. Bu liman üzerinden yılda üretilen araçların %75’i, 200’den fazla ülkeye sevk ediliyor.
Günde ortalama 18 saat çalışan üretim hatlarında Hyundai Santa Fe, Tucson ve Genesis serisinin tamamı dahil olmak üzere toplam 17 farklı model üretiliyor. 2026 yılında faaliyete geçmesi planlanan yeni bir elektrikli araç tesisi de gündemde. Bu tesis, markanın lüks segmentteki yeni elektrikli modeli Genesis GV90’ın üretim merkezi olacak.
Dünden Bugüne Ulsan
Ulsan tesisi, 1968 yılında Hyundai’nin kuruluşundan yalnızca bir yıl sonra faaliyete geçti. Başlangıçta Ford Cortina modellerinin montajının yapıldığı küçük bir tesis olan bu yapı, zamanla küresel ölçekte otomobil endüstrisinin simgelerinden birine dönüştü.
Bugün, sadece 5 numaralı fabrikada Hyundai Palisade, hidrojenle çalışan Nexo ve Genesis G70, G80, G90 gibi lüks modeller üretiliyor. G80 için gerekli elektrikli bataryalar da aynı tesis içinde imal ediliyor. Bu üretim süreci, kalite kontrolün ardından araçların doğrudan limana yönlendirilmesiyle devam ediyor.
Ulsan: Sanayinin Başkenti
1960’ların ortasında yalnızca 30 bin kişinin yaşadığı küçük bir balıkçı kasabası olan Ulsan, bugün 1.1 milyonluk nüfusuyla Güney Kore’nin sanayi devi haline gelmiş durumda. Şehir, sadece Hyundai Ulsan fabrikasına değil, aynı zamanda dünyanın en büyük gemi üreticisi Hyundai Heavy Industries ve dünyanın en büyük üçüncü petrol rafinerisi olan SK Energy’e de ev sahipliği yapıyor.
Hyundai’nin şehir üzerindeki etkisi sadece sanayiyle sınırlı değil. Şehirdeki otoyollardan hastanelere, restoranlardan okullara kadar birçok yapı Hyundai ismini taşıyor. Şirketin kurucusunun adı, bir otoyola bile verilmiş durumda. Tüm bu yapılar, Hyundai’nin yalnızca bir otomobil markası değil, aynı zamanda bölgesel kalkınmanın da lokomotifi olduğunu gösteriyor.
Üretim Hattından Gemiye Tek Adımda
Üretilen araçlar, doğrudan limana yönlendiriliyor. Bu operasyonel verimlilik sayesinde, günde bir büyük nakliye gemisi fabrikadan ayrılıyor. 380 metre uzunluğundaki devasa Ro-Ro (Roll-on/Roll-off) gemilere her seferde 6.000’e yakın araç yükleniyor. Araçlar rampalardan hızla çıkıyor, sürücüler bir sonraki sevkiyata geçmek için Hyundai Staria minibüslerle geri dönüyor. Bu çevrim her gün aynı verimlilikle tekrar ediliyor.
Ekonomik ve Stratejik Avantaj
Hyundai’nin bu eşsiz üretim modeli, maliyetleri düşürmenin yanı sıra zaman avantajı da sağlıyor. Otomobillerin üretim hattından çıkar çıkmaz sevkiyata hazır hale gelmesi, markanın küresel rekabette elini güçlendiriyor. Bu sistem sayesinde, sadece üretimde değil lojistikte de ölçek ekonomisinin tüm avantajları kullanılıyor.
Ulsan, Bir Markanın Doğduğu Yer
Hyundai için Ulsan sadece bir üretim tesisi değil, aynı zamanda bir kültürün ve ekonomik dönüşümün merkezi. Otomotivin yanında denizcilik, enerji ve inşaat gibi sektörlerde de Hyundai’nin etkisi hissediliyor. Yerel bir montaj hattından, dünya devi bir üretim merkezine dönüşen Ulsan, bugün hem Güney Kore sanayisinin gurur kaynağı hem de global otomotiv sektörünün stratejik bir üssü konumunda.
Kaynak: https://www.autocar.co.uk/car-news/features/10-cars-second-inside-worlds-biggest-car-plant
