BYD Dolphin’in Çin pazarında kısa sürede öne çıkmasının arkasında hem satış grafiğini hızla yukarı taşıyan kullanıcı ilgisi hem de markanın elektrikli araç teknolojisindeki agresif gelişim stratejisi bulunuyor. 2021 yılının ağustos ayında Ocean serisinin ilk modeli olarak satışa çıkan Dolphin, bu süre içinde toplam satışlarının 1 milyon adedi aşmasıyla Çin’de kendi sınıfında bu eşiğe en hızlı ulaşan elektrikli hatchback unvanını aldı. Bu sonuç, segmentte yoğun rekabetin yaşandığı bir dönemde modelin hem fiyat hem de teknik donanım açısından doğru konumlandığını gösteriyor.
2025 model yılıyla satışta olan BYD Dolphin, Çin pazarında dört farklı versiyonla sunuluyor. Fiyat aralığı 99.800 ile 129.800 yuan seviyesinde ve mevcut kur üzerinden yaklaşık 14.100 ile 18.400 dolar bandına denk geliyor. Bu fiyatlandırma, özellikle giriş seviyesi elektrikli araç kullanıcıları için cazip bir seçenek oluşturuyor. Modelin menzil değerleri CLTC ölçümlerine göre 420 ve 520 kilometre şeklinde belirlenmiş durumda. Menzil seçeneklerinin iki farklı batarya ve motor kombinasyonuna göre sunulması, kullanıcılara ihtiyaçlarına göre tercih yapma imkanı tanıyor.

Gövdede kullanılan yüksek dayanımlı çelik oranının yüzde 78,2 seviyesinde olması, bu sınıf için önemli bir güvenlik avantajı sağlıyor. Araç, markanın e-Platform 3.0 altyapısını kullanıyor. Bu platform, ağırlık dağılımı, batarya yerleşimi ve gövde rijitliği açısından BYD’nin son yıllarda geliştirdiği en verimli yapılar arasında yer alıyor. 4125 mm uzunluk, 1770 mm genişlik ve 1570 mm yükseklik değerleriyle segment standartlarını karşılayan Dolphin, 2700 mm dingil mesafesi sayesinde şehir içi kullanımda çeviklik sağlarken iç mekanda geniş bir yaşam alanı sunuyor.
Modelde iki güç ünitesi seçeneği bulunuyor. İlk seçenek, 70 kW güce ve 180 Nm torka sahip bir kalıcı mıknatıslı senkron motorla birlikte 44,928 kWh kapasitesindeki Blade batarya setiyle sunuluyor. Bu versiyon 420 kilometrelik menzil sunarken 0’dan 50 kilometre hıza 3,9 saniyede ulaşıyor. İkinci seçenek ise daha performans odaklı kullanıcıları hedefliyor. 150 kW güç ve 310 Nm tork üreten motorun eşlik ettiği 60,48 kWh Blade batarya 520 kilometrelik menzil sağlıyor. Bu versiyonun 0–50 kilometre hızlanma süresi ise 3,5 saniye. Her iki versiyonda da hızlı şarj teknolojisi bulunuyor ve bataryanın yüzde 30’dan yüzde 80 seviyesine ulaşması yalnızca 30 dakika sürüyor.

İç mekanda iki farklı multimedya ekran seçeneği sunuluyor. Tüm versiyonlarda 5 inçlik dijital gösterge paneli bulunurken, orta konsolda donanım seviyesine göre 10,1 inç veya 12,8 inç ekran yer alıyor. Arayüz ve genel işletim sistemi BYD’nin DiLink platformu üzerine kurulmuş durumda. Üst donanımlarda sunulan 50W hızlı kablosuz telefon şarjı, günlük kullanım kolaylığını artıran teknolojiler arasında yer alıyor.
Güvenlik tarafında ise 2025 BYD Dolphin, markanın DiPilot adı verilen gelişmiş sürüş destek teknolojilerini kullanıyor. Adaptif hız sabitleyici, otomatik acil frenleme ve şerit takip asistanı gibi toplam yedi farklı destek fonksiyonu, özellikle yoğun trafikte sürücünün yükünü azaltmayı amaçlıyor. Çin pazarında bu sınıftaki modellerde güvenlik donanımlarının genişlemesi, markanın rekabetteki konumunu daha da güçlendiriyor.

BYD’nin kasım ayı satış verileri, markanın elektrikli araç pazarındaki genişleme hızını net şekilde ortaya koyuyor. Markanın kasım ayı toplam satış adedi 480.186 olarak açıklanırken, 2025 yılı toplam satışları 4.182.038 adede ulaştı. Bu rakamlar, BYD’nin farklı marka çatılarındaki performansını da gösteriyor. Dynasty ve Ocean serileri 423.558 araçla satışların büyük kısmını oluşturdu. Fang Cheng Bao markası 37.405, Denza 13.255 ve Yangwang 703 araçlık satış elde etti. Model çeşitliliği, markanın farklı fiyat aralıklarında ciddi bir kullanıcı kitlesine hitap ettiğini kanıtlıyor.
Dolphin’in 1 milyon satış başarısı, yalnızca uygun fiyatlı bir elektrikli hatchback olmasının ötesinde, BYD’nin batarya teknolojisindeki hızlı ilerleyişinin ve e-Platform 3.0 altyapısının pazarda kabul gördüğünü ortaya koyuyor. Çin’deki yüksek rekabet ortamına rağmen modelin satış hızını artırması, elektrikli araç kullanıcılarının beklentilerinin değiştiği yeni dönemin de bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.









