2025’in ilk dokuz ayı, elektrikli araç pazarının artık küresel otomotiv endüstrisinin merkezine tamamen yerleştiğini gösterdi. Ocak–Eylül döneminde dünya genelinde 15 milyonun üzerinde elektrikli sıfır araç satışı gerçekleşirken pazarın yıllık bazda yüzde 30 büyümesi, talebin hâlâ güçlü olduğunu ortaya koydu. Bu dönemde satışları en çok artıran güç aktarma türü ise bataryalı elektrikli araçlar oldu. Öte yandan plug-in hibrit araçlar hâlâ dikkate değer bir paya sahip olsa da büyüme hızları yavaşladı. Bu tablo, elektrik destekli mobilite çözümlerinin giderek daha fazla tam elektrikli modellere yöneldiğini doğruluyor.
Bataryalı elektrikli araçların 9,7 milyon adedi aşan satış performansı, 2025’in ilk üç çeyreğinde pazarın lokomotifi olduğunu gösterirken; tam elektrikli araçların toplam satışlar içindeki payı yüzde 64 seviyesine ulaştı. PHEV modeller ise 5,4 milyon adetlik satışla hâlâ büyük bir kitlenin tercih ettiği bir seçenek olmaya devam etti. Ancak burada dikkat çekici nokta, PHEV satışlarındaki artış hızının yüzde 24,6 seviyesinde kalması ve her geçen ay ivmenin zayıflaması oldu. Buna karşılık tam elektrikli satışların her ay 1 milyonun üzerinde gerçekleşmesi, pazar dinamiklerini açık biçimde ortaya koyuyor.
Küresel sıralamada markalara bakıldığında, 2025’in ilk üç çeyreğinin lideri yine BYD oldu. Çinli üretici, geniş model gamı ve hem elektrikli hem de plug-in hibrit seçenekleriyle toplam pazarın yüzde 19,3’ünü elinde tuttu. BYD’nin toplamda 2,9 milyon adedi aşan satışı, rakiplerinin oldukça önünde yer almasını sağladı. Ancak bu tabloya rağmen markanın pazar payında geçen yıla kıyasla hafif bir daralma görüldü. Bunun temel sebebi, özellikle fiyat rekabetinin sertleştiği Çin pazarında yeni oyuncuların hızla büyümesi ve markanın payını bölmesi.
BYD cephesinde hem elektrikli hem de hibrit modellerde çok güçlü bir çeşitlilik hâkim. Şirket, 2025’te dünya genelindeki en çok satan PHEV modeller arasında ilk sekiz sıranın yedisinde yer aldı. Song Plus, Qin Plus, Song Pro gibi popüler seçenekler sadece Çin’de değil, birçok ülkede rekabeti kızıştıran modeller haline geldi. Elektrikli araç tarafında da BYD Seagull, Yuan Plus ve Dolphin gibi modeller küresel pazarın ilk 10 listesinde yer alarak markanın çok yönlü gücünü ispatladı.
İkinci sırada yer alan Tesla ise tamamen farklı bir stratejiyle rekabette güçlü kalmayı sürdürüyor. Sınırlı sayıda model sunmasına rağmen yüksek üretim kapasitesi ve küresel bilinirliği sayesinde Tesla, yalnızca bataryalı elektrikli modellerle toplam EV pazarının yüzde 8’ini elinde tuttu. Markanın satışlarının büyük bölümünü yine Model Y ve Model 3 oluşturdu. 2025’in ilk dokuz ayında Model Y’nin 800 bin adedi aşan teslimatı, onu dünyanın en çok satan elektrikli modeli yaptı. Model 3 ise yaklaşık 370 bin adetlik performansıyla ikinci sırayı aldı. Tesla’nın pazar payında küçük bir gerileme görülse de markanın BEV kategorisindeki ağırlığı devam ediyor.
2025’in en dikkat çekici yükselişini ise Geely gerçekleştirdi. Marka hem kendi ürün gamı hem de Galaxy gibi alt markalarıyla yılın ilk üç çeyreğinde yüzde 238 gibi olağanüstü bir büyüme kaydetti. Gerome Xinguan adlı modelin küresel BEV sıralamasında üçüncü sıraya yükselmesi, Çinli üreticinin elektrikli araç tarafında ne kadar hızlı güçlendiğini gözler önüne serdi. Geely’nin büyük sıçrayışı, pazardaki rekabeti daha da sertleştiren etkenlerden biri haline geldi.
Bu dönemde ilk 10’da yer alan diğer önemli markalar arasında Wuling, Xiaomi, Xpeng, Leapmotor, Chery, BMW ve Volkswagen bulunuyor. Özellikle Çinli markaların dokuz marka içinde altı taneyle listede yer alması, elektrikli araç pazarının ağırlık merkezinin doğuya kaydığını doğruluyor. Buna rağmen BMW ve Volkswagen gibi Avrupalı markalar da yükselişini sürdürerek küresel talepte söz sahibi olmaya devam ediyor.
Genel tablo değerlendirildiğinde 2025, elektrikli araç pazarında çeşitliliğin arttığı, rekabetin sertleştiği ve markalar arasındaki ayrımın daha belirginleştiği bir yıl olarak öne çıkıyor. Tam elektrikli araçların yükselişi sürerken, plug-in hibrit modellerin payı yavaş da olsa baskı altında kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Rekabetin mevcut hızla devam etmesi durumunda yılın son çeyreği hem yeni model tanıtımları hem de fiyat stratejileri açısından kritik bir dönem olacak.
